Kemer’in tanınmış turizmcilerinden iş insanı Rahman Şeker, 2021 yılında Kemer ve Kemer turizminde yaşadıkları sorunlar ile siyasi geleceği hakkında Kemer Aktüel dergisinin sorularını yanıtladı. Şeker, “Zihniyet değişmedikçe kişilerin değişmesinin önemi yok. Kemer’e en büyük katkıyı zihniyeti değiştirerek sağlayacağız ve turizmde gerçekleştireceğimiz olumlu hamleler bizim en büyük silahımız olacak” dedi.

Kemer Aktüel Dergisi’nin sorularını yanıtlayan Kemerli iş insanı turizmci Rahman Şeker, Kemer turizminin yaşadıkları sorunlar ile siyasi geleceği hakkında sorularımızı cevapladı.

Rahman Bey; uzun yıllardır turizm sektöründe hizmet veriyorsunuz. Sektör büyük oranda sizleri yakından tanıyor ancak ilk kez tanıyacak olanlar için sizi, sizden dinleyebilir miyiz?

Merhaba ben Rahman Şeker. 1988 Antalya doğumluyum. Evliyim ve üçüz babasıyım. Üniversite hayatına kadar eğitimimi Antalya’da tamamlayıp, 2005 yılında Lisans eğitimi için İstanbul’a gittim. İstanbul Bilgi Üniversitesi İngilizce İşletme- Ekonomi bölümünü tamamladıktan sonra Amerika’da Kaliforniya Üniversitesi’nde İşletme Lisansüstü Diploma programını tamamladım. Orada çeşitli şirketlerde staj ve çalışma imkanı buldum. 2015 yılında ise Boston’daki dünyanın en iyi girişimcilik okulu olan Babson College’da MBA (Master of Business Administration) programını tamamlayıp ülkeme döndüm. Şu an yönetim kurulu üyesi olduğum EK-ŞE grubun (Sailor’s Beach Hotel) ve 2015 yılında kurduğum hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren Şekerzade şirketinin yöneticiliğini icra ediyorum. Aynı zamanda ata toprağım olan Kemer’i daha iyi yerlere getirmek için bölge siyaseti ile ilgileniyorum.

Sailor’s Beach; Kemer’in en değerli otelleri arasında yer alan önemli bir tesis. Sailor’s Beach’in geride bıraktığı süreci nasıl anlatırsınız? Lokasyon, mutfak, konaklama, teknik altyapı ve misafirlerine sunduğu olanaklar nelerdir?

Pandemi sürecinde T.C. Sağlık Bakanlığı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. İç İşleri Bakanlığı ve ilgili kurumların almış oldukları kararlara, kurallara ve genelgelere harfiyen uyarak tüm şartları yerine getirdik. Her ay ciddi bir kontrol sonrası yenilenen “Güvenli Turizm Sertifikasını kapalı olduğumuz aylar dahil sürekli yeniledik. Hijyen çalışmalarımızı sürekli olarak güncel tuttuk ve iç denetimimiz ile kontrol ettik. Ayrıca bünyemizde çalışan Gıda Mühendisimiz de sahada sürekli olarak kontrol ve denetim yapmaktadır.

Pandemi sürecinin başladığı Mart 2020 ayından bu yana misafirleri otellere bir miktar mesafeli yaklaşıyor. Ancak tüm tesisler çok önemli hijyen önlemleri aldılar. Siz tesis olarak diğer otellerden farklı ne tür hazırlıklar yaptınız?

Pandemi sürecinde T.C. Sağlık Bakanlığı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. İç İşleri Bakanlığı ve ilgili kurumların almış oldukları kararlara, kurallara ve genelgelere harfiyen uyarak tüm şartları yerine getirdik. Her ay ciddi bir kontrol sonrası yenilenen “Güvenli Turizm Sertifikasını kapalı olduğumuz aylar dahil sürekli yeniledik. Hijyen çalışmalarımızı sürekli olarak güncel tuttuk ve iç denetimimiz ile kontrol ettik. Ayrıca bünyemizde çalışan Gıda Mühendisimiz de sahada sürekli olarak kontrol ve denetim yapmaktadır.

Misafirlerin genelde belirttiği ana konu, otellerin mutfaklarında görevli kişilerin koronavirüs taşıyıp taşımadığı, hijyen kurallarına uyulup uyulmadığı, farkında olmadan bile olsa gıda ürünlerinin tedbirler konusunda ihmal edilebileceği. Bu konuda siz neler yapıyorsunuz? Denetlemelerinizden ve önlemlerinden söz eder misiniz?

Otel çalışanlarımızın tamamına özen ve önem gösteriyoruz. Çalışanlarımız her gün belirli kontrol noktalarından geçiyorlar, çalışanlarımızın aşılama durumunu yakından takip ediyoruz, 1. Aşılamada %100 ü yakaladık, 2. Aşıda ise % 99 aşamasındayız. Otel doktorumuz sürekli olarak çalışanlarımızı gözlemlemekte. En ufak bir şüphede personelimizi PCR testi için hastaneye yönlendiriyor ve bu sırada personelimizi izole ediyoruz. Aşılamanın yükselmesi ile vaka oranımız hemen hemen hiç olmuyor. Örnek olarak şu anda 281 çalışanımız var ve uzun zamandır pozitif vaka olmadı.

Kemer, 2020 ve 2021 sezonlarını nasıl geçirdi. Bu yıllar, Kemer turizmine neler kaybettirdi?

2020 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan Ko-vid19 pandemisinden şüphesiz en çok etkilenen sektör turizm. Kemer, yabancı turisti ağırlıklı olarak ağırlayan bir ilçe. Bu dönemde; seyahat yasağı olması, otellerin bir çoğunun doldurulamamasına bu sebeple de yine bir çok işletmenin açılamamasına sebep oldu. Genelde; Kemer’de 6 ay olan turizm sezonu, 3 ay ki o da tam doluluk sağlanamadan geçti. Turizm öyle bir sektör ki bacasız bir fabrika gerçekten de. Bu dönem turizm ile beraber bu sektörle bağlantılı çalışan birçok sektörde ne yazık ki zarar gördü. İşsizlik yine bu dönemde çok arttı. Pandemi dönemi iş bulamayan kalifiyeli elemanlar başka sektörlerde iş bulup çalışmak zorunda kaldı. Bu nedenle; şu an birçok işletme kalifiyeli eleman bulmak konusunda sıkıntı yaşıyor.

2022 yılı için, Bölge ve Ülke Turizmi için öngörüleriniz neler?

Aslına bakarsanız değişkenliklerin ve salgın hastalıkların olduğu bir dönemde öngörüde bulunmak gerçekten zor. Mesela, 2021 yılını düşünürsek, Rus patlaması bekliyoruz dediğimiz bir dönemde, Rusya uçuşlarını durdurdu. İngiliz patlaması bekliyoruz dedik, İngiltere de Türkiye’yi kırmızı listesine aldı. Turizm diplomatik ilişkilerimizden tutun da sağlık, ekonomi birçok faktörden etkilenen bir sektör. Ama yine de her şey yolunda giderse ben 2021 yılının pandemiden normalleşmeye doğru aşının da bulunması ve aşılanan birey sayısının artmasıyla beraber bir geçiş yılı olduğunu düşünüyorum ve 2022 yılında turizm sektörünün aynı 2019 yılındaki gibi altın çağını yaşayacağını öngörüyorum.

Rahman Bey, sizin bir de siyasi kimliğiniz var. Siyasetin sizin için anlamı ve siyasi geleceğinizden bahseder misiniz?

Ailemiz yıllarca Kemer siyasetinde aktif bir şekilde rol almıştır. Ben de bu sebeple siyasetin içinde büyüdüm diyebilirim. Siyasetin benim için anlamı nedir derseniz siyaset benim için sadece bir araç. Vatandaşımıza ulaşabilmek, memleketimizin sorunlarını çözüp, hizmet edebilmek için bir köprü niteliğinde. İlçemde ciddi anlamda otorite boşluğu ve yönetim zafiyeti var. Hak ettiği hizmeti alamıyor. Bu sebeplerden ötürü vatandaşlarımızın da isteği doğrultusunda, 2018 yılında siyasete aktif olarak başladım. Önümüzdeki; 2024 yerel seçimlerinde, Kemer Belediye Başkanlığı makamına aday olmayı planlıyorum.

Kemer için planlarınız ve hedefleriniz neler? Kemer’de yaşayanlar size göre nasıl bir Kemer görmek istiyor?

Kemer’imiz gelişmesine katkı koymak isteyen kişilerle kolektif birlikteliği sağlayarak ilçemizi daha yaşanabilir, sosyal refah seviyesi yüksek, kimlikli bir kent haline getirmek istiyorum. Kemer’de yaşayan insanların birçoğunun gelirleri turizm odaklı ve maalesef Kemer gün geçtikçe turizm sektöründe kan kaybediyor. Bildiğiniz üzere, yerel yönetim, turizmdeki bu kayıpları önleyebilecek en etkili kurum. Bu sebeple, Kemer’i yönetecek kadroların, turizmin dinamiklerine hâkim, çözüm odaklı bir anlayışa sahip olması gerektiğine inanıyorum. Kemer’e kazandırmayı planladığımız çok fazla proje var. Bu projelerle birlikte alt yapı ve çevre duyarlılığına önem vererek; Kemer’de yaşayanların turizm sektöründeki gelirlerini arttırmak ve bu pastadan turizmdeki her paydaşın yeteri derecede pay alması en önemli hedeflerimden birisi diyebilirim. Bunu da Kemer’i sadece deniz, kum, güneş üçlüsü anlayışından çıkartıp, bunun yanında alternatif turizm ürün çeşitliliğini de bölgemizde geliştirip, Kemer’imizin sahip olduğu potansiyeli açığa çıkararak yapacağız. 

Son olarak söylemek istediklerinizi öğrenebilir miyiz?

Öncelikle böyle keyifli bir röportajı sizinle gerçekleştirdiğim için mutluluğumu ifade etmek isterim. Kemer’imizi bütünü ile ele alırsak; her zaman şunu söylemişimdir, ‘Kişilerin değişiminin önemi yoktur, zihniyet değişmedikçe.’ Kemer’e en büyük katkıyı zihniyeti değiştirerek sağlayacağız ve turizmdeki gerçekleştireceğimiz olumlu hamleler de bizim en büyük silahımız olacak. Turizmdeki gelişme hamlesine şu soruyla başlayacağız; Kemer’e gelen misafir otelden neden çıksın? Bu soruya cevap verdiğimiz zaman Kemer tekrar özlenen günlere dönecektir