MHP Kemer İlçe Başkanı Hüseyin Kara, Kemer Aktüel Dergisi’ne İlçe Başkanlığı olarak yaptıkları çalışmaların yanında Kemer gündemini de değerlendirdi. Başkan Kara, “2019 yılında Belediye Başkanı olarak Necati Bey seçildiğinde mecliste yapılan toplantı ile süresi dolan büfelerin bir daha kiraya verilmemesi ile ilgili bir karar alındı. Şu anda birkaç büfe dışında tamamı faaliyete devam ediyor. Süresi dolan büfeler tekrar ihaleye konuldu.  Hatta tıpkı gecekondu gibi bir gecede yeni büfeler dikiliyor” dedi.

MHP Kemer İlçe Başkanı Hüseyin Kara, 2016 yılından bu yana sürdürdüğü MHP İlçe Başkanlığı görevi boyunca partiyi ilçede kurumsal bir çizgiye taşıma gayreti içerisinde olduklarını söyledi. Başkan Kara, Kemer Aktüel Dergisi’ne yaptığı açıklamada şunları söyledi;

Partimizin kapısı açık

“Aradan geçen süre boyunca öncelikle partimizin yapısını kurumsallaştırdık, bu kurumsallaşma Kemer MHP İlçe Teşkilatı olarak duruşumuzu dikleştirdi. Göreve geldiğim günden itibaren haftanın beş günü mesai saatleri içerisinde parti binamızda bulunuyor ve parti üyelerimizin, ihtiyaç sahiplerinin, iş arayanların sesi oluyoruz. Cuma namazından, öğle namazından, işinden dönen gençlerimiz, abilerimiz, amcalarımız dinlenmek istediklerinde, bir çayımızı kahvemizi içmek istediklerinde her zaman kapımızı çalabiliyor ve karşılarında onlarla ilgilenecek muhatap bulabiliyorlar. MHP Kemer İlçe Başkanlığı geçmiş dönemlerde de aktifti. Her zaman halkın yanındaydı. Bizler sadece yapı içerisinde gerçekleşen olguların sesi olduk. Kurumsallık getirdik. Tabii ki doğru yapılaşma da bize güç verdi.”

Üyelik için kriterlerimiz net

Parti üyeliği çalışmasında dikkat ettikleri en önemli kriterin, ülkücü ve milliyetçilik olduğunun altını çizen Kara, “Bizim çok fazla üye sayımız olsun gibi düşüncemiz hiçbir zaman olmadı. Bizim için üyelik noktasında önemli kriterler yer alıyor. Farklı bir partinin seçmenini üyemiz kesinlikle yapmıyoruz. Hedefimiz rakamlar değil. MHP yolunda sevdalı, ülkücü, milliyetçi, bu yolda bizimle yürüyecek ve aktif olacak doğru kişilerle ilerlemek asıl hedefimiz. 2021 için hedeflediğimiz aktif üye sayısı 1.000’di, bugün geldiğimiz noktada 900’e yakın aktif üyemiz bulunmakta ve hızla artmaya devam ediyor. Yıl sonuna kadar hedeflerimizi üzerine çıkacağımızı düşünüyoruz” dedi.

Yaz sezonunu uzatmak için
çalışmalıyız

Son iki yıldır dünya genelinde yaşanan Pandemi’nin turizm sektöründe ciddi yara açtığını da ifade eden Kara, “Pandeminin sektöre verdiği zararın etkilerini görmezden gelemeyiz. Özellikle turizm ülkelerine, şehirlerine ve turizm beldelerine verdiği tahribatlar çok daha büyük oldu diyebiliriz. Bunun dışında da geçtiğimiz dönemlere bakarsak turizmin sadece yaz dönemlerinde aktif olduğunu kış dönemi için de senelerdir verilen vaatler arasında yer alan ‘Kemer’e kış turizmini getiriyoruz’ cümlesinin slogandan ibaret kaldığını görebiliyoruz. Kış sezonunda bu bölgede aktif olarak ziyaret edebileceğiniz tek nokta Tahtalı Teleferik diyebiliriz. Bu konuda bölge halkı ile istişare edip kış turizmine hazırlanabilir veya yaz sezonunu daha uzun tutmak için aksiyonlar alabiliriz ancak bugüne kadar neler yapabiliriz demek veya bizleri dinlemek için arayan olmadı. Bizim elimizden gelen sadece otel yetkilileri ile görüşmek, bölge halkını dinlemek ve taleplerini raporlayıp sunmak. Kemer Belediye yönetimi MHP’de olmadığı için yapabileceklerimiz maalesef kısıtlı oluyor. 

Ortak paydada buluşamadık

Biz yerel seçimlerden sonra genel bir toplantı yaptık. Toplantımızın amacı sonuçtan bağımsız olarak ihtiyacı olan herkesin yanında olmaktı ve bunun için “Neler yapabiliriz?” di yerek mevcut durumu değerlendirdik. Komisyonlarda yer almaya özen gösterdik. Hakan Tuncer, Ramazan Kal ve Semih Özdemir ile “Kemer adına daha fazla ne yapabiliriz” diyerek yola çıktık ve Kemer’imizi güzelleştirmek için adımlarımızı attık. Çıktığımız yolda hedefimiz Kemer’i güzelleştirmek, turizme heyecan getirmek ve Kemer halkına daha yaşanılabilir bir belde armağan etmekti. Bu adımları atarken tek amacımız Kemer’e katkı sağlamaktı ancak maalesef komisyon toplantılarında ortak payda da buluşamadığımızı gördük.

İhale skandala dönüştü

Açıkçası Kemer’in çıkarına olmayacak konumlarda yer almak istemedik ve iki dönemdir komisyon toplantılarında bulunmuyoruz. Fakat bu demek değildir ki söz konusu Kemer olduğunda sessiz kalacağız, asla! Bunun en yakın örneği ise Alacasu ihalesi diyebiliriz. Alacasu ihalesinin belediye tarafından alınmasını istedik ancak yetki verilmesine rağmen üzerinde kar amacı güdüldüğü için ihale skandala dönüştü. Halk için yüksek bir popülerliğe ve değere sahip olan bir bölgeye, Kemer Belediyesi sahip çıkmalıydı. Risk  ve sorumluluk alınmak istenmedi. Halkın tepkisi üzerine ihale iptal edildi. Bu noktada da Antalya İl Başkanımız Sayın Semih Durgun Bey’e, sürekli bizi destekleyen ve tüm sorunlarımızı Ankara’ya ileten Sayın Abdurrahman Başkan Bey’e teşekkür ederiz.

Doğal yaşam alanları yok edildi

Kemer ekolojik olarak çeşitli bir yapıya sahip. Çıralı, Tekirova gibi doğal alanlarımız var. Bölgemizde caretta carettaların doğal yuvalama alanları var. Bugün Kemer sahilinde olan tüm canlılar Çıralı, Tekirova gibi diğer sahillerde de var. Ancak sahillerimizde bulunan kumlarımızın çökme yapacağı öne sürülerek tüm sahiller beton ile desteklendi. Canlıların doğal yaşam alanları yok edildi. Oysa ki çözüm yolu farklı olabilirdi. Ağaç gibi doğal malzemelerle yollar yapılabilir ve kaymaların, çökmelerin önüne geçilebilirdi.

Gecekondu gibi büfe dikiliyor

2019 yılında Belediye Başkanı olarak Necati Bey seçildiğinde, mecliste yapılan toplantı ile süresi dolan büfelerin bir daha kiraya verilmemesi ile ilgili bir karar alındı. Şu anda birkaç büfe dışında tamamı faaliyete devam ediyor. Süresi dolan büfeler tekrar ihaleye konuldu.  Hatta tıpkı gecekondu gibi bir gece de yeni büfeler dikiliyor. Öncelikle mecliste verilen bir karar var ve bu kararın uygulanmadığını görüyoruz, kararların uygulanmaması da, meclise bir saygı duyulmadığını göstermektedir. Mecliste verilen kararlar eğer uygulanmayacaksa, meclis toplantılarının ve kişilerin fikirlerinin sorulmasının ne değeri kalıyor? Verilen kararların ve sonuçlarının incelenmesi gerektiğini düşünmekteyim” dedi. 

Beton zeminler kemer’in yapısını bozuyor. İçerisinde ters ev yer alan Atatürk Parkı’nı da değerlendiren Başkan Kara, “Mimari olarak, kişilerin emeklerinin karşılığı olarak başarılı ancak zemin, oturma alanları ve mimari yapısı olarak Kemer için ikinci bir meydan diyebiliriz. Ulusal bayramlarımızı, özel günlerimizi ve kutlamalarımızı yaptığımız bir Atatürk Meydanımız, Cumhuriyet Meydanımız hali hazırda vardı. Yeni yapılan parkta ise Kemer ile bütünleşecek botanik park, yapay göletler, su yolları, tarihsel dokuyu yansıtacak dokunuşlar uygulanabilirdi. Beton zeminlerin Kemer’in yapısını bozduğunu düşünüyorum. Atatürk Parkı’nın daha fazla yeşillendirilmesini ve sahile kadar uzatılmasını tercih ederim. 

Rekabet açısından doğru bir karar değil

 Olbia Parkı’nda da ihale için gerekli şartların çok ağır olduğunu düşünüyorum. Belli bir ciro ve personel sayısı şart koşularak rekabet engellendi ve %80’lik bir kısım ihaleye dâhil bile olamadı. Maalesef ki ihaleye girebilenler arasında Kemer’in kendi halkı yoktu çünkü burada zincirlerden oluşan işletmesi olan veya 30’un üzerinde çalışana sahip bir işletme yok. Bu süreçte dikkatimizi çeken nokta ise Atatürk Parkı ile Olbia Parkının büfe işletmesini aynı kişinin aldığı. Rekabet açısından doğru bir karar verildiğini düşünmüyorum. 

Çamyuva projesi örnek olmalı

Bu tip ihaleler düzenlenirken ya da çalışmalar yapılırken Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Çamyuva yaptığı projenin örnek alınması gerektiğini düşünüyorum. İşletme olarak oldukça gelişmiş ve ziyaretçilerin memnun kaldığı bir nokta oldu. İlk tespit anından açılışına kadar var olduğumuz bir projenin bu denli sevilmesi, benimsenmesi bizleri de çok mutlu etti. Bu ve bunun gibi tesislerin Beldibi, Göynük ve Tekirova gibi önemli değerlerimize de uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda da uzun istişarelerimiz oldu. Bahsettiğim bölgelerde otellerin yoğunlaşması ile birlikte halkın yararlanabileceği alanlar azaldı ve alanlar tükenmeden aksiyona geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz.