Kemer Belediyesi eski Başkanı Hasan Şeker, 11 yıllık suskunluğun ardından içini Kemer Aktüel dergisine döktü. Eski Belediye Başkanı Mustafa Gül’ün açıklamalarına ilişkin hep sustuğunu anlatan Şeker, ‘Artık aday da değilim. Çok daha rahat konuşuyorum’ dedi ve tabiri caizse açtı ağzını yumdu gözünü. Gül’ü sert sözlerle eleştiren Şeker, belgeleri gösterip ‘O yalanlarla kimseyi kandıramazsın’ dedi. Şeker, Başkan Topaloğlu’nun çalışmalarını da değerlendirdi.

kemer belediyesi eski başkanı hasan şeker, 11 yıllık suskunluğunu kemer aktüel için bozdu

Kemer Belediyesi eski Başkanı Hasan Şeker, 11 yıllık bir suskunluğun ardından ilk defa uzun bir açıklama yaparak içini döktü. Kemer Aktüel’e konuşan Şeker, Kemer’e 10 yıllık süreçte yaptıkları çalışmaları aktardı ve Gül’e yüklendi. Sözlerine ‘Artık adaylık gibi bir düşüncem yok. Kalp pilim takıldı. Çocuklarımla, torunlarımla, arkadaşlarım ve dostlarımla zaman geçiriyorum. ‘Çok daha rahat konuşacağım’ diye başlayan Şeker, ‘Aslında baştan başlamak lazım’ dedi ve devam etti.

İlk adaylığım

1986 yılında Anavatan Partisi üyesi iken, Allah rahmet eylesin Merhum Mehmet Emin Minta’yı aday olarak Kemer’e getirdiler. Biz de Mehmet Emin Minta ile bir dönem seçimlere çıktık. Rahmetli seçimi kazandı. Ama biz yine yanında olduk. O yarım dönemlik bir süreçti. Ondan sonraki dönemde de bugün gibi hatırlıyorum. Rahmetli Cengiz Tuncer beni çağırdı. 1994 seçimlerinde aday olmamı istedi. Bu süreçte benim aday olmamı isteyenler de istemeyenler de oldu. Parti içinde aday olmak isteyen arkadaşlar çok bastırdılar. Bu durumu görünce ben bırakıp gittim. Ondan sonra baktılar ki olmuyor. Beni Japonya’da buldular. Dönüp geldik ve 1994 seçimlerinde aday olduk. O dönem Mustafa Gül 26 oy farkla seçimi kazandı. Bu işte bir şeyler döndü aam geçti kapandı gitti artık…

Minta zor bir süreçte görev yaptı

Rahmetli Mehmet Emin Minta Allah rahmet eylesin, her zaman takdir ederim, son derece zor bir süreçte görev yaptı. Belediye’nin kuruluşunu yaptı. Arkasından ilçe konusu geldi ve ilçe olduk. O süreçte kolay değildi. Merhum Mehmet Emin Minta hakikaten Kemer’i korudu. Kimseye hiçbir yeri peşkeş çekmedi. Personellerimiz anlatır. Dinleneni, kıyıda köşede yatan belediye personelini uyaran bir insandı.

kemer’de büfecilik ilan edildi. her yer büfe ile doldu. adeta mantar gibi büfeler türedi

Büfecilik ilan edildi

Bu arada da Kemer’de büfecilik ilan oldu. Her yer büfelerle doldu. Traktörlerin üzerinde büfeler kol gezerdi. Hemen her gün bir yere büfe konulurdu. Adeta mantar gibi her yerde büfe türedi. Mesela Kara Pınar Deresini herkes bugün unuttu. Derenin üzerini ona buna peşkeş çekti. Herkes dereyi ellişer yüzer metre doldurdu. Bar, disko, restoran derken derenin üzeri dolup taştı. DSİ kaç sefer Belediye’ye yazı yazıp ‘Taşkın deredir kapatmayın’ diye ama beyefendi dinlemedi. ‘Ben Belediye Başkanıyım kapatırım’ dedi.

Kemer rezil oldu

Lisenin önündeki dükkanlar Mustafa Gül döneminde yapıldı. Allah aşkına gidip bir bakın. Ve o binaların projesi yok. Statiği yok. Ondan sonra da ‘Hasan Şeker gelirse bu binaları yıkacak. İnsanlar mağdur olacak’ diye burayı kullandı. Sen sağlam bir şey yaparsan neden yıkılsın. Kemer rezil oldu. Her yer büfe, her yer seyyar satıcı, sahilde her elli metreye bir işletmeci. Herkes ayrı bir telden çaldı. Kemer’e Lunapark açtı cinayet işlendi. Rezalet aldı başını gitti.

Yüzde 51’le göreve geldik

1999 yılına gelindiğinde bize yeniden adaylık nasip oldu. Anavatan Partisinden aday olduk. O dönemde ben bütün bu durumları vatandaşa anlattım ve bütün bunları yıkacağım dedim. Halk beni yüzde 51 oyla Belediye Başkanı olarak seçti.

Süratle projelerimizi yaptık

İlk işim Karapınar deresini açmak oldu. O kadar çok şey gördüm ki. Orayı boşaltana kadar canımız çıktı. Bir örnek vereyim. Büfelerden biri yenilen yemek karşılığı diye belediyeye olan kira borcunu mahsup ediyor. Böyle bir dünya böyle bir yasa da yok. DSİ’den dozer alıp dereyi açtık. Şu anda var olan yeşil alanları yaptık. Biz yaptık. Hemen ardından su taşkını yaşadık. Eğer o zaman biz dereyi açmasaydık. Kemer çok büyük bir sel felaketi ile karşı karşıya kalacaktı. Sıra geldi sahile. Sahilde neredeyse yüz tane işletmeci olmuş. Bunları yıkmak, sahili temizlemek büyük bir meseleydi. Muhteşem bir sahil projesi yaptık. Bakan Beyin geldiği açılışta sokağa dökülüp insanlar saldırdılar. Temizledik. Projeyi yaptık ve ilk sene parasını almaya başladık. Hem Belediye hem de mal müdürlüğü kazanç sağladı ama Mustafa Gül’ün o zamanda talihsiz bir açıklaması vardı. ‘Burası Mart ayında yıkılır’ dedi. Belediye Başkanı olarak 10 sene sahil projesi üzerinde yürüyüş yaptı. Yıkılmadı ve çok şükür hala örnek bir proje olarak gösteriliyor Kemer Sahil Projesi. Her geçen gün Kemer büyüyor ve kabuğuna sığmıyor. Yetersiz geldiği için Kemer Belediye binasına iki ilave yaptık. Kuzdere Mahallemizi Kemer’e ilave ettik. Aslanbucak’ı sıfırdan aldık yolları yoktu yollar açtık. Yeni Mahalle’nin yollarını açtık.

Kolay işler değildi

Ben düğün salonunun temelini attığımda bir çok insan Kemer’de düğün salonunun yapılabileceğine inanmadı. Yaptık çıktık. Bunlar kolay işler değil. O dönem otogarı yıkamayacağımızı söylediler. Ben yıkarım dedim. Şu anda yazın 100’ün üzerinde büyük otobüs Kemer’in dışından giriş çıkış yapıyor. Şimdi Kemer merkezden giriş çıkış yaptığını düşünün. Mümkün olabilir mi? Kemer otogarı yıkıldı. Yerine Kemer’e yakışır bir otogar yapıldı.

Saat kulesi Kemer’in simgesi oldu

Herkes Cumhuriyet Meydanı diyor. Otogar’ın yerine yaptığımız Cumhuriyet Meydanına bir hamam ve dükkanlar yaptık. Buradan gelen kazanç Kemer Belediyesi’ne geliyor. Cumhuriyet Meydanını yaparken Belediyenin kasasında parası yoktu. İller Bankası’ndan kredi istedim. Takip edip uğraştık ve ortaya doğru bir proje çıkardık. İller Bankası doğru projeye kredi verir. O projenin içerisindeki saat kulesi Kemer’in simgesi oldu. O dükkanlardan gelen para hem taksitleri ödedi hem de Kemer Belediyesi’ne para kaldı. O projeyi çizen insan yurt dışında projeler yapan Birol Gültekin. Sahil projesini de o çizmişti. Açılışını yaptık. Kemer’in prjesi oldu.

Kemer’in önü açıldı.

Mustafa Gül’ün ilk döneminde yaptığı yanlış projelerden biri de Aqua Park’tı. Parkın niceliği ve niteliği Aqua Park değildi. küçücük alan üzerinde Aqua Park mı olur? Bir işin doğru olması projeye bağlıdır. Projen doğruysa ortaya bir eser çıkar. Turistlerin tercih etmediği insanların gelip gitmediği, içerisindeki insanı zarara uğratan bir yerdi. Yıkıp Kemer’e Olbia Park’ı kazandırıdık. Kemer’in önü açıldı. Liman caddesi hava aldı. Ahmet Hamdi Ayan’ın Kemer’e hediyesidir o park. Kulakları çınlasın.

İstimlak parası ödeyerek yaptık

Benim hakkımda Belediye’nin 300-400 dönüm arsasını sattığım söylendi. Belediye’nin böyle bir arsası yok. Ben Aslanbucak’tan Belediye’nin beş tane parselini sattım. Otogar yapıldı ama nasıl yapıldı? Onu da bu millet öğrensin. 1 milyon 100 bin TL istimlak parası ödedik. Bu istimlak bedellerini de tıkır tıkır ödedik. Mustafa Gül emniyete yer bağışladı. Haydi yapsın. İnsanlara metrekaresine 100 TL para dedi. Vatandaş dava açtı. Bilirkişi geldi. Metrekaresine 175 lira değer biçti. Şimdi öde bakalım ödeyebilirsen.

Aslanbucak’ın bütün yolları bizim dönemimizde açıldı asfaltını biz döktük. Yine Yeni Mahalle’nin bütün yolları bizim zamanımızda açıldı. Asfaltını biz döktük. Kaymakamlık civarı ve merkez mahallesinin bütün asfaltlarını biz döktük. Kiriş’le Kemer’i birbirine bağlayan gedik dağ yolunun asfaltını biz döktük.

Kemer’e WRC’yi kazandırdık

Kemer’e WRC Dünya Ralli Şampiyonasını getirdik. Bütün yayla yollarını açıp yaptık. Mustafa Gül o zaman çıkıp, ‘Bunu kimse izlemez. Zaten yayınlar saat 04:00’de başlıyor’ dedi. Dünyanın her yerinde milyonlarca seyircisi olan ve bunu izlemeye gelen kalite seviyesi yüksek insanlardı. Kemer’in müthiş bir reklamı oldu.

Esnafa sitemim var

Bir daha adaylık düşüncem olmadığı için rahatlıkla konuşuyorum. Esnafımıza buradan büyük bir sitemim var. Belediye Başkanlığım dönemimde Kemer esnafı toplanıp şimdi yaptıkları gibi, ‘Turizm pazarını kaldır’ dediler. İmzaları toplayın kaldırırım dedim kaldırdım. Esnaf arkadaşlar portik alanları boşalt dediler boşalttım. Liman Caddesi’ne çok güzel bir proje yaptık. Daha sonra Büyükşehir Belediyesi geldi çok daha güzelini yaptı. 2009’dan önce Mustafa Gül çıkıp ‘Hasan Şeker pazarı kapattı. Kemer battı ben gelince pazar yeniden açılacak. Kemer kurtulacak’ dedi. Liman Caddesi ve Atatürk Caddesi esnafının yüzde 60’ı Mustafa Gül’e oy verdi. Şimdi de pazardan şikayet edip kapatın diyorlar. 2009 yılında ben seçimi kaybetmemiş olsam o pazar açılmayacaktı. Mustafa Gül’ü seçerek pazarı yeniden açtıran maalesef siz oldunuz.

2009 yılı Kemer’in kırılma noktasıdır.

2009 yılında Mustafa Gül Belediye seçimlerini kazandı pazar yeniden açıldı. Sayısı belli değil. Kim satıyor, kim ne yapıyor belli değil. O vatandaştan ona oradan ona. Çekler havalarda uçuştu. Vatandaş çıkıp bunları basında, savcılıkta anlattı. 10 yıl boyunca Kemer’de Organize Şube ekipleri çalışmalar yapıldı. Şu anda öyle bir dert kaldı mı? Yok

Tiyatromuz hala konuşulur

Sosyal manada yapılanlar da bizim dönemimizde ortadaydı. Ben göreve geldiğimde şu anda mevcut Belediye Kültür Salonu’nda kraathanelerde bulunan ağaç sandalyelerden vardı. Gidip Trabzon’dan sökülen eski koltukları alıp Kemer’e getirdik. Kumaş alıp sanayiye götürdük. Yüzleri değiştirildi. Belediyemizin Sanat Yönetmeni Selim Türkışık kardeşim bir tiyatro çıkardı ortaya. Bu kadar büyüyebileceğini sen biliyor musun diye sorarsan ben de tahmin edemiyordum. Bilgen, Ebru.. ana kadro olarak üç dört kişi ile başlandı ve bizleri de aşan büyük bir tiyatro atölyesi haline geldi. Kemer’de ilkokul öğrencilerimize tiyatro kursları verdik. Kemer’e ayakta alkışlanan çok sayıda oyun sergiledik. Kemer Belediye Tiyatrosu yurt içinde ve yurt dışında turnelere gitti. Kemer kültür sanat etkinlikleri ile ses getiren de bir turizm ilçesi oldu.

Ekmekle oynamadım diyor ya…

Mustafa Gül ‘Ben kimsenin ekmeği ile oynamadım’ diyor ya… Gelir gelmez önce Kemer Belediye Tiyatrosu’nu kapattı ve oyuncularımızı işten çıkardı. Hem Kemer’de yaşayan çocuklarımızın elinden tiyatro atölyesini aldı. Hem de oyuncularımızı belediyeye gereksiz yük oluyorlar diye zabıta yaptı. İşten çıkardı.

Sanatın ve sporun önü açılırsa…

Tiyatro, Bocce, Yat ve Yelken Kulübü gibi aktiviteler gençlerimizi bir araya toplayıp başka şeylere yönelmelerinin önünü kesen projeler. Uyuşturucu sorununun önüne nasıl geçilir? Bunlarla geçilir. Tiyatro yaparsın. Sanatsal projeler ortaya koyarsın. Spor kulüpleri açarsın. Bunlarla başarırsın. Kemer’e Bocce’yi kazandırdık. Marina’da Kemer Belediyesi Yat ve Yelken Kulübü’nü açtık. Başkanımız Nurettin Erhuy’un kulakları çınlasın. Lisanslar verdik. Milli Takımın seçmelerine gittik. Kupalar kazandık. 10 yıl kulübün genel kurula bırakın Belediye Başkanını bir müdürü bile yollamadılar. Bitme noktasına geldi. Bir kaç arkadaşımız ölmesin çabası ile uğraştı şimdi yeniden açıldı.

Yeşile düşmanlığın mı var?

Değişik açıklamalar duyuyorum. 10 yıl boyunca hakkımda çok sayıda açıklama yapıldı. Daha dün seçimi kaybeden kişi konuşup duruyor. Çıkıp ‘Kemer Belediyesi ağaçları yanlış budamış’ diyor. Doğru söylüyor ağaç budanmaz kökünden kesilir. Kendisi öyle yaptı çünkü. Kemer’de bulunan asırlık ağaçları kökünden kökleyip kesip attı. Hatırlayın lütfen, Cumhuriyet meydanının karşısında bulunan asırlık ağacı bir gece vakti kesti. Neden kestin? Ben şimdi 67 yaşındayım. Çocukluğumda bile koca gövdeli asırlık bir ağaçtı o. Kaymakamlık yolunda koca bir çam ağacı vardı köklendi. Dere boyunca koca koca çınarlar köklendi. Senin yeşile düşmanlığın mı var? Sosyal medyaya geldi mi, eğlence masalarında esip gürlüyor.

Koskocaman bir yalan söylüyor

Geçenlerde bir açıklama yapmış. Ben de Kemer Belediyesi’nden rica edip ayrıldığım dönemle ilgili Belediyenin mali tablosunun listesini aldım. Mustafa Gül koskocaman bir yalan söylüyor. Lütfen bunu bu şekilde yazmanızı rica ediyorum. Koskocaman bir yalan! Devletin kayıtları kaybolmaz. Belediye’nin kayıtları belediyede duruyor. Diyor ki, ‘Hasan Şeker 9 milyon bütçe ve 12 milyon borçla belediyeyi bana bırakıp gitti’.

Duyan inanıyor mu bilmem…

Mustafa Gül’e göre Belediye’nin o zaman bütçeden daha çok borcu varmış. Bunu söylüyor ama duyan inanıyor mu inanmıyor mu bilmiyorum. Benim Belediye Başkanlığı’nı bıraktığım dönemin ve öncesinin tablosu elimde (Göstererek anlatıyor) Bütçe 23 milyon 150 bin TL. Bir tek kredi var. 3 milyon TL. Bir de İller Bankası kredisi ve 544 bin TL fatura hak ediş var. Toplam borç 5 milyon TL. 23 milyonu, 9 milyon yapıyor. 5 milyonu 12 milyon yapıyor. Aradaki farka bakın. Geçen de yine açıklamış ‘Belediye’nin bütçesini yükselttim’ diye. Hangi geliri yapıp yükseltmiş bunu açıklaması lazım. Karşısında üç tane bina var. Her gün görüyor. Burger King’in de olduğu üç sıralı dükkan yaptık. Kiraları Belediye’ye giriyor. Sahili, otogarı yaptık kiralarını topladı.

Hasan Şeker ne yaptı diyorsun söyleyeyim; 10 yıl benim yaptırdığım odada oturdun. 10 yıl benim yaptığım meclis salonunda meclis toplantısı yaptın. 10 yıl üç tane dükkanın (Burger King sırasında) yüzüne baktın paraları topladın. 10 yıl benim yaptığım Cumhuriyet Meydanında törenlere katıldın. 10 yıl yıkılacak dediğin benim yaptığım sahil projesinde yürüdün. 10 yıl benim yaptığım düğün salonunda nikah kıydın. 10 yıl Hasan Şeker’in yaptığı otogarı kullandın. Daha sıralayalım mı? Bütçeyi yükselttim diyor. Aspava’nın ödenmeyen kiraları ile mi yükselttin? Yandaşlara verilen büfelerle mi yükselttin? Nasıl yükseldi bütçen? Bütçe yükseldi nasıl yükseldi? Son seçimlerde Göynük, Beldibi, Tekirova, Çamyuva Kemer’e bağlandı bütçe yükseldi. Bu kadar basit. Halkın bunu bilmeyeceğini mi sanıyorsun? Emlak vergilerini, ilan reklamları yükselttin? vatandaş ödedi ama sen personelin maaşlarını ödemedin. 4 ay 14 gün personelin maaşını alamadığı oldu. İnsanlar evlerinde ne yeyip içti? Ayıptır! Ayıptır! Hasan Şeker’le Zafer Yaman’a Kındılçeşme’yi yedirmem dedi. Belediye Başkanı olunca imzasını kendisi attı. İnsanlar Kemer Beldiyesi’ne giremez oldu. Projeler çıkmıyor ve bir çok inşaatçı Kemer’i bırakıp gitti. Murat Canik, Viking, Gabi Hasan bu insanlar inşaat yaparsa sen kazanırsın. Gabi Hasan Kemer’i terk edip gitti.

10 yılda Kemer’e bağış yapıldı mı? Oteller Kemer’e boğazını sıkmazsan bağışını yapar ama sen adamların boğazını sıkarsan kimse bir şey bağışlamaz. Seçilir seçilmez otellere, su sporlarına saldırdılar. İnsanların kimine kulağını keseriz kimine dilini keseriz diyerek tehditler yağdırdılar. Ayışığı parkının yolunu hatırlayın şimdi yapıldı. Belediye’nin borcu olsun ama yaptıklarını anlat. Yok. 60 milyon TL’ye üç tane belediye binasını yaparsın. Şimdi bir şeyler yapılıyor. Bu insan, nasıl belediyenin parasını şimdi kullanıyor. İş yapıyor. Personel maaşları zamanında ödeniyor. Demek ki hem iş yapıp, üretip hem de personel maaşları ödenebiliyormuş.

Mustafa Gül kalsaydı belediye borç batağından çıkamazdı. 1 milyon TL’ye gelen sanatçı mı olur? Böyle bir sanatçı mı var? Şimdi yazıyor. Aspava yıkıldı Kemer’in park sorunu çözüldü diye. Sana kimse Belediye’nin park sorununu sormuyor. Sana şunu soruyoruz; 700 küsür bin TL Belediye’ye kira borcu olan bir insana 15 milyon TL’ye yakın ödemeyi Belediye olarak nasıl yaptın? Sen Kemer’e bunu açıkla. Şimdi bir sürü Belediye dükkanı ihale ediliyor. Aradaki farkı Kemer halkı ihaleler tamamlanınca görecek.

Geçen gün sadece Cumhuriyet Meydanında bulunan bir tek market olarak kullanılan dükkan 300 küsür bin TL’ye ihale edilmiş. Bu yıl sonunda geçen yıl kaç TL kira toplanmış bu yıl kaç TL kira parası toplanmış göreceğiz. Sayısız tek imzalı ruhsatlar var. Tarım alanındaki işletmelere belediye tek imza ile ruhsat vermiş. Nasıl veriliyor bu ruhsatlar. Bunların karşılığı ne? Bir tane tapu yoktu şimdi onlarca tapu var. İcra borçları nasıl bitti başkanım diye millet bana soruyor. Ben nereden bileyim kardeşim diyorum. Kendileri çıkıp anlatsınlar.

Engelliler için Aslanbucak’ta bulunan bir belediye binamızı sembolik bir rakama tahsis ettik. Orada bir projemiz vardı. Engelli çocuklarımıza göre düzenlenmesi gerekiyordu. Asansörü vs herşeyini yapmıştık. Seçimi kaybettik. Gidip orayı boşaltmalarını istediler. Saldırdılar. Yüzün üzerinden çocuk orada eğitim görüyor. Böyle birşey olabilir mi? Bundan sonra aday değilim. Kalp pilimi de takmışım, çoluğumla çocuğumla, torunlarımla, komşularımla dostlarım arkadaşlarımla ben vakit geçiririm.

Yeni Belediye yönetimi diyor ki bu kadar sürede o kadar büyük borç ödendi ve yatırıma dönülüyor. Sen bununla ilgili çık konuş. Nasıl oldu da bunlar yapılıyor? En azından Kemer Belediyesi bir disipline girdi. Artık üç kişi bir arabaya binip Çıralı’ya Beycik’e pasta götürmüyor. Vatandaş anlatıyor. Biri arabayı kullanıyor. Biri kapıyı çalmaktan görevli kapıyı çalıyor. Diğeri de pasta vermekle görevli pasta veriyor. Bu insanlara bu işin karşılığında Belediye olarak maaş veriyorsun. Kemer’e külfet değil mi? Yazık değil mi? Belediye’ye katkısı olacak insanları al işe. Adamın altında 200 bin TL’lik araba var. Belediye’de çalışıyor. Bırak ihtiyacayı olan ve işine yarayabilecek adamlar alınsın.

Şimdi Necati Başkan uğraşıyor. Büfeler hemen kaldırılıp yıkılamıyor. Bunların sözleşmeleri var. Ben zamanında Mustafa Gül’ün mantar gibi türeyen büfelerini yıkıp temizlemek için bir yıl uğraştım. Şimdi aynı mücadeleyi Necati Topaloğlu veriyor. Ben yalnızca Kemer için bir yıl uğraştım. Necati Başkan Beldibi’nden Çıralı’ya kadar Kemer’in tamamı ile uğraşacak bu temizlik için. Bu çok kolay bir şey değil. Kemer’e aklınıza gelebilecek her türlü kötülüğü yaptılar. Hiçbir şey yapmadan Kemer’e 60 milyon TL borç bırakıp gittiler.’