Norveçli genç bir kızın kısacık hikayesidir:
‘Benim asıl doğum günüm Türkiye’de bir sabah yaşlı ve kimsesiz bir köpekle sahilde karşılaştığım o andır. Onu gördüğüm an bu hayat için neler düşündüğünü çok iyi anladım çünkü ; ‘Bu hayatta yalnız başına ayaklarının üzerinde kalmak, bazen aç bazen tok uyumak nedir çok iyi bilirim’
Dediği anı hiçbir zaman unutamıyorum…
İki yaşından itibaren babasız büyümek zorunda kaldı. Çok geçmeden annesi ile de ayrılık yaşadığı için hayatı boyunca kendi başına ayakları üzerinde durmaya çalıştı.
Sekiz yaşından itibaren mecburi pisikolojik destek aldı. Çok sık gerçekleşen terapiler ve ilaç tedavileri yirmi bir yaşına kadar devam etti.
Bir kız çocuğu düşünün bazen aç bazen tok uyuyan annesi tarafından şiddet gören,
babasız kimsesiz, yapayalnız geçen bir çocuklukta ;
yıllarca devam eden
terapiler ilaçlar ,
terapiler ilaçlar.
Tamamen dibe vurmuş bir hayat.
Nereye kadar?
21 yaşında bir vesile ile Kemer’de tatil yapmaya karar verir ve arkadaşları ile birlikte çok uygun şartlarda güzel bir tatil satın alır.
Tatilinin ikinci günü Ayışığı sahilinde denize karşı otururken yanına yaşlı dişi bir doberman (bir köpek cinsidir) gelir ve yanıbaşına oturur.
Birkaç dakika birbirlerine bakarlar, tepkisizce.
Maiken elini uzatır dobermanın bir süre koklamasına izin verdikten sonra onun kafasını yavaşça okşar.
İşte o andan itibaren yaşlı topallayan derisi yara bere içerisinde dişlerinin büyük bir kısmı hasta olan Sally (Doberman) bir hafta boyunca tatilin her günü onun peşini bırakmaz.
Sabahlara kadar otelin önünde bekler. Onu hergün sahilde ve tüm Kemer’de takip eder.
Ayrılmaz ikili olurlar.
Bir haftanın sonunda tatil süresi biten Maiken, Norveç’e dönmek zorunda kalmış ve Sally’i bulduğu yerde yani ayışığı sahilinde bırakmıştır.
Bu ayrılığa dayanamayan Maiken bir
yolunu bulur ve Kemer’e 21 günlüğüne geri döner.
Onlarla ilk tanışmam işte o zaman gerçekleşti.
Kulakları ve derisi hasta, dişleri çürük, topallayan yaşlı bir doberman ile kliniğime gelip kısaca Norveç’e dönmek zorunda olduğunu ve Sally’i de yanında götürmek istediğini söyledi.
Hesaplayamadığı şey ise bu işlemlerin yaklaşık dört ay kadar sürdüğüydü.
Bu dört aylık süre zarfında fazla ayrı kalmak istememesi sebebiyle Maiken Kemer’e defalarca gidip geldi.
Sosyal medya hesaplarında Kemer ve Sally ile ilgili olan paylaşımları Norveç de inanılmaz ilgi görüyordu.
Onbinlerce insan bu haberleri takip ediyorken bu hikaye Norveçin büyük gazete ve dergilerinin de dikkatini çekmeye başladı.
Ve sonunda manşetlere yerleştiler.
Herkes beni bile artık Sally’nin Türkiye’deki veterineri olarak tanımaya başlamış, doğum günümde ve özel bayramlarda hiç tanımadığım bu ülke halkından bir çok kişiden iyi dilek mesajları almaya başlamıştım.
Sonuçta ikili sağ salim Norveç’e ulaştı, fakat hikaye daha yeni başlıyordu.
‘Kemer gibi bir cennete alışıp Norveç’de yaşamak artık imkansız hale geldi’ diyordu telefonda. Ve sonunda
Kemer de yaşamaya karar veren Maiken Kemer de evlenerek Kemer’e yerleşti.
Şu an 2 köpeği bir kedisi ve yakında doğacak bebeği ile içimizden birisi oluverdi.
Onlara artık caddelerimizde “Günaydın” veya “İyi akşamlar” diyebileceğiz, hikayelerinin kalan kısımlarını birlikte şekillendireceğiz.
İlaç kullanmayı ne zaman bıraktın diye sorduğumda ;
‘Sahilde o yaşlı köpekle tanıştıktan birkaç gün sonra’ diye cevap vermişti.
Düşünsenize dibe vurmuş bir hayat ;
Umutlarınızı, hayallerinizi kısacası her şeyinizi kaybetmişsiniz.
Sadece karamsar düşünceler ve hayal kırıklıkları ile dolu olan beyniniz bir sabah aniden sahilde yaşlı bir köpeğin yanınıza oturması ve yüreğinize dokunması ile bir anda yeni doğmuş bir bebeğin beyni gibi berraklaşıveriyor.
İnanın bana,
Bu küçücük şehrimiz bunun gibi nice inanılmaz mucizeler içeren küçük
hikayelerle dolu.
Yeter ki biz bakmasını bilelim,
Yeter ki biz görmesini bilelim,
Yeteri ki biz SEVMESİNİ bilelim…