Kemer’in tarihine tanıklık eden, yaşayan bir çınar, 103 yaşındaki Durmuş Onbaşı, kendi ağzından kısaca Kemer’in tarihini özetledi.
O KEMER’E GELDİĞİNDE HENÜZ KEMER’DE YABANCILAR YAŞIYORDU
Çiftçilikle uğraşıyordu. Akıllı ve güçlü, kuvvetli bir adam olduğu için emrine 40 işçi verildi. Kemer’i Çamyuva beldesine bağlayan yolu, Ağva deresine köprü ve Ayışığı koyuna iskele yaptı. Şimdi yataktan kalkamıyor, Durmuş Onbaşı. O’nu en fazla üzen sorun ise uzun süredir gözü gibi baktığı bahçeye gidemiyor olması…
İşte Durmuş Kahraman’ın (Durmuş Onbaşı) anlatımıyla “Bir zamanlar Kemer”
“Hicri 1327’de doğdum. Annem ve babam Mora’dan Yunan adasından gelmişler. Burada o zamanlar her şey yabancıların elindeydi. Üç değirmen vardı Kemer’de ve hepsi de onlarındı. Neredeyse hiç erkek yoktu. Çanakkale Savaşı’nda şehit düşmüşler. Ondan sonra Atatürk buradan Yunanlıları kovdu. Mustafa Ertuğrul dönemi vardı. Topu attı, geminin birini batırdı. Diğer gemiyi de batırdı. Ondan sonra o burayı kurtardı. Sonra Kemer’e daire müdürü geldi, jandarmalar geldi.
Ben çiftçilik yapıyordum. İskeleye portakal taşıyorduk. Şimdiki Ayışığı’na bir iskele yapmıştık. Ben beş gün 40 kişi ile birlikte yol yaptım. Bu yolu Çamyuva’nın girişine kadar yaptık. Daha sonra da ben buradan Çamyuva’ya gittim. 45 gün gibi bir zamanda işçilerle birlikte çalışarak yolu Kemer’e kadar indirdim.
Bu yolu Ağva’nın üzerinden getirdim. Üzerine de adam akıllı bir köprü yaptım. Ondan sonra bu köprüyü dere aldı. Bu olay üzerine Antalya Devlet Su İşlerine gittim. Zamanın müdürü ile birlikte derenin üzerinde incelemeler yaptık. Adamlarını It poses an interesting question for me on the wellness category – will people be willing to buy in, or does eating something change your “sniff” test on the believe-ability of the claims?
The color is very long lasting and they have an interesting texture that’s like a powder and a cream but neither really. They’re made with pure pigments and oils and will never melt with the warmth of your skin because they don’t contain any waxes. You can literally use them for anything – obviously as eye shadow and liner, but the light shade is a great highlighter, and the red can be used for lip or blush with a little balm.
göndereceğini söyledi. 1968’de keşfini yaptık. 1969’da 130 metre duvar ördük, dere almasın diye. O duvarlar hep benim elimde geçti. 19 sene derede çalıştım. Şu memlekette ki duvarların hepsi benim nezaretimde yapıldı.
O zamanlar Ağva deresinden akan su o kadar hırçın akıyordu ki, Çam ağaçlarını devirip dereyi akıttım aşağı. 1967’de büyük bir fırtına çıktı, hala dün gibi hatırlıyorum. Tarla falan kalmadı.
Buraya bir mühendis gönderdiler. Dereyi kanala aldılar. Derenin hemen başına Devlet Su İşleri bir bina yaptı. Sonra kaldırdılar. Burada sulama kanalı vardı, onu da biz yapmıştık… O zaman Devlet Su İşleri Şantiyesinin olduğu yere çalı diktim, ağaçlar diktim, akasya diktim. Şantiye orada durmalıydı!
Benim beş çocuğum var. Üçü kız, ikisi erkek. Oğlum Şaban Kahraman’a zengin bir aileden aldım kızı. Çok güzel bir düğün yaptık. Beş kuruş vermedim, her şeyini oğlum kendisi yaptı. Ama ona verdiğim eve yalnızca bir ağaç dikmiştim. Kemer’i ayağa kaldıran Mustafa Gül oldu. Antalya’dan Kemer’e gelen yolu o ayırdı. Yollara döşeme yaptırdı. Ondan sonra Mustafa Gül’ü yerel seçimlerde düşürdüler. Hasan Şeker geldi. Onun durumu iyi. Bana göre bir şeyler de yapıyor.”
Durmuş Onbaşı’yı en fazla rahatsız eden mesele ise en büyük ilgisi olan bahçeye inemiyor olması… “Evde yatıyorum. Bu sene hiç bahçelere giremedim” diyor üzülerek…
Eşi Huriye hanım da kendisi gibi 1327 doğumlu… Dünyaya geldiğinde nüfus memurları yeni
Geliyorlarmış. Babası nüfus memurları geldiğinde kızını bir yaşında yazdırmış…Dedesi Çilingir Mehmet usta. Babası ise Çilingir Abdullah. Babası Çanakkale’ye askere gitmiş, bu O’nu son görüşü olmuş.
(Kemer Aktüel Dergisi arşivinden 1 Aralık 2006)