“Kemer’e ilk defa gelen ve Atatürk Caddesi’nden Karayer Caddesi’ne doğru dönen insanlar bahçesinde tablo ve heykellerin sergilendiği bir sanat evi ile karşılaşıyor. Ve emin olun ben bu sözün şaşkınlıkla ifade edilidiğini çok duydum; “Kemer’de bir sanat evi mi var?” Evet. Kemer’de zamanla değeri daha çok anlaşılacak, kentte yaşayan sanatçıların eserlerinin sergilendiği, imza günlerinin düzenlendiği ve sanatsal etkinliklere imza atan bir sanat evi var!”

Kemer’in ilk Sanat Evi’ni kurarak kendi adını veren gazeteci Saffet Yenigün, Sanat Evi olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Kemer’in tarihsel altyapısında sanat olduğuna vurgu yapan Yenigün, şunları söyledi; “Bu kentin tamamını sarıp sarmalayan tarihi eserlerde de görürsünüz ki, bu kentim ikliminde, dokusunda, kokusunda, hücrelerinde, sanat var. Bu kenti kuşatan bütün medeniyetler sanatsal izler bırakmıştır. Örneğin, Beldibi’nde bulunan mağaralar ilk çağlarda yaşayan insanların duvarlara bıraktıkları eserlerle doludur. Phaselis ören yerinin en güzel alanı amfitiyatrosudur.

Kemer’in kadim sanat atmosferi

Selçuklu’nun bölgemizdeki tek eseri olan Selçuklu Av Köşkü ustalıkla işlenmiş kabartmaları ile asırlar öncesinden bugüne kadar gelen “İlle de sanat” diyen bir mirastır!

Adı Kemer olana kadar her yanından sanat fışkıran bu kent, Kemer’e dönüştükten sonra yani turizm denen bacasız sanayi ile tam manası ile tanışmaya başladıkça sanatçının ilham kaynağı olan denizi kuşatan dev betonlar, sanattan uzaklaştırmıştır bu kenti. Dedim ya, oysa kokusunda vardır Kemer’in sanat! Bu kentte yaşayıp da eline kağıt kalem almayan uzaktır aslında bu kentten.

Kemer’de turizm yükseldikçe, esasen turizmle birlikte büyümesi gereken sosyal yaşam, sanatsal ve kültürel etkinlikler hızla düşüşe geçmiş, bugünlerde mumla aranır hale gelmiştir. Bu meyanda, kentin kadim atmosferi olan sanatı, yaşamın bir parçası sayan, “Bu olmadan eksiğiz” diyenleri buluşturarak bir araya getirme hedefi ile ortaya çıkan bir fikrin ürünüdür; “Saffet Yenigün Sanat Evi”

Sanat Evi kentlerin vizyonuna katkıdır

2000 yılının ilk yarısından itibaren böyle bir yer açmak her zaman düşlerimi süslemiştir. Hatta o dönemlerde görüştüğüm gazeteci arkadaşlarım ve ağabeylerim de Bodrum’u Bodrum yapan, Bodrum’un ülkemizde markalaşmasında en büyük desteği veren yerin de Bodrum Sanat Evi olduğunu herzaman vurgulamışlardır. Kemer gibi bir turizm kentinde bir sanat evi olmayışı son derece önemli bir eksiklikti. Ticari kaygıların gölgesinde kalmış bir fikirdi. İşte bu fikri ete kemiğe büründürmenin mutluluğunu yaşıyorum.

Sanatsal içerikli organizasyonlar

Elbette burayı ayakta tutmak, yıllar boyu yaşayacak, gelişecek, büyüyebilecek sağlam bir yapıya dönüştürmek kolay olmayacak. Bunun için ekstra çabalara ihtiyaç var. Sadece açılacak olan sergilerden ve imza günlerinden elde edilecek gelirlerin ötesinde sanatsal organizasyonlara da imza atma amacı taşıyoruz.

Sanat Cafe

Bunların dışında da diğer sanat evi ve sanat galerilerinde olduğu gibi girişimizde bulunan bahçe içinde bir “Sanat Cafe” oluşumuna gitik. Ruhsatını aldığımız Sanat Cafe ile de Sanat Evi’mizi desteklemeyi hedefliyoruz.

Eğitim faaliyetleri…

Sanat Evimiz de bugüne kadar dokuz sergi, iki imza günü organizasyonu düzenledik. Organizasyonlarımızı düzenlemeye de devam edeceğiz. Bunun yanında sanat evimiz başta da belirttiğim gibi yalnızca bir sergi ve imza günü organizasyonunun düzenlendiği bir mekan değil. Bunların yanında bu sonbahar aylarında güzel sanatların bazı dallarında eğitim faaliyetlerimiz olacak. Sanat evimizin çatısı altında kurduğumuz “Kemer Fotoğraf Kulübü” ile fotoğraf kursları ve buna bağlı olarak fotoğraf turlarımız da faaliyetlerimiz arasında yer alacak.

Figürasyon ve oyunculuk…

Özellikle bölgemizde çekilen, reklam filmleri, dizi ve sinema filmlerine figüran ve oyuncu desteği sağlamak amacı ile kurduğumuz “syajans” üzerinden drama eğitimleri ile destekleyeceğimiz bu faaliyetimizi de sürdürmeyi hedefliyoruz.

Sanat evimiz birinci yılına doğru adım adım ilerlerken şu kısacık zaman diliminde Kemer’de çok sayıda sanatçının yaşadığının da farkına vardım. Çok değerli insanlarla tanışma fırsatı yakaladım. Ne kadar doğru bir iş yaptığımızı kanıtlar nitelikte olan bu sosyalleşme zamanla kentte sanata sanatçıya daha fazla sahip çıkan bir anlayışı beraberinde getirecek.

Kemer’de kendi adımı vererek tohumlarını attığımız sanat evi mantığının artması, çoğalması en temel dileklerimden biri. Bu meyanda Kemer’in, tiyatro ve sinema salonları açılmış, sahilinde açık hava sinemalarının yer aldığı, kitap evlerinin bulunduğu, çok başarılı bir sanat sokağının bulunduğu bir kente dönüşmesi dileğindeyim.

Sanatın ve sanatçının yüceltildiği bir kentte emin olun ortak akıl denen kavram daha da güçlü olacaktır. Ülkemizin teminatı olan çocuklarımızın ve gençlerimizin sanata daha fazla sarılmasına vesile olmak adına da yapacağımız çalışmalar olacak. Elbette zor bir yoldayız. Elbette aynen ilk günlük gazete çıkarma girişimimizde olduğu gibi bizleri bu yoldan alıkoyacak, uzaklaştıracak girişimler de olmuyor değil. Her şeye rağmen dosdoğru bildiğimiz bu yolda emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz. Sanat Evi fikri ile ortaya çıkıp bu yolda çalışmaya başladığımda en büyük desteği başta hayat arkadaşım Ece Bandırma olmak üzere bulunduğum mekanın sahipleri kendisi de iyi bir edebiyatçı ve sanat tutkunu olan Diş Hekimi sayın Mustafa Akbaba, Kemer Otelciler Birliği Başkanı Sayın Tayyar Gül, Esnaf Odamızın sanatçı Başkanı sayın Bolat Ünsal ve sevgili aileme teşekkür ediyorum. Sanat Evimize manen desteğini esirgemeyerek bendenizi bu yolda yüreklendiren Kemer Kaymakamımız sayın Mustafa Cihad Feslihan’a teşekkür ediyorum. Umuyorum, sanatla dolu kadim tarihin bu coğrafyasında Kemer devraldığı bu mirası daha da fazla pekiştirecek bir sanat anlayışının içerisinde seyretmeye başlayacaktır”

Saffet Yenigün Sanat Evi;
Sanata meraklı, sanatın içinden, sanatı seven, sanat kavramını yaşamına taşımamış olsa da bu kavrama en azından saygı duyanların buluşma noktası olmayı amaç edinmiş bir mekandır. İddialıdır, iddialı olmayı sever. İddialı olanlara saygı duymayı seçer. İddiası da hani öyle tavuk kemiği kırmak, küçük parmakları kavuşturmak gibi bir ladesin ötesindedir. Bu iddianın hırs temeli de yoktur. Fikir bölgesidir. Fikir üretim tesisidir. Özellikle sanatın tüm dallarında soyut olanı seçer. Somut fikrilerin gölgesinde de soyut soyut sırıtmaz. Elle tutulur, zemini olan, ayakları yere basan, sürdürülebilir projelere sahiptir ve hiç durmadan üretir. Üreten beyinlerin çay kıvamında sohbet mekanıdır aynı zamanda. Anlatacak çok şeyi olanların, dinleyecek bol zamanı olanların mekandır. Öyle ya her anlatıcının bir dinleyiciye ihtiyacı vardır. Yazsam roman olur diyenlere, “yaz be kardeşim o zaman” diye diretir. Yazanları, çizenleri, üretenleri saygı ile karşılar. İşi dışında tüm yaşamı pineklemek olan uyuz tayfayı kınar! Düşünen ve düşündüğünü hayata geçirebilme becerisine sahip olanların hastasıdır… Resim, Heykel, Fotoğraf sergileri açar… Özellikle bölgemizde yaşayan sanatçıların eserlerini bölge insanı ve tatilcilerle buluşturur… Yazarlara imza günü düzenler… Söyleşiler tertip eder… Güzel sanatların çeşitli dallarında eğitim almak ve kendini geliştirmek isteyen bireylere yönelik eğitim faaliyetleri organize eder